Depresyon ve panik atakta kullanılan tedavi yöntemleri;
1-İlaç
2-Psikoterapi
3-İlaç+psikoterapi
4-Tamamlayıcı-destek-alternatif tedaviler
5-Hayali-Uydurmaca-Kandırmaca tedaviler
Depresyon ve Panik atakta İlaç tedavisi:
Gerek depresyonda gerekse panik atakta kullanılan ana ilaç ANTİDEPRESANDIR.
Son yıllarda geliştirilen antidepresanlarla, başka hiçbir yardım almadan %70’ ler civarında iyileşme sağlanabilmektedir.İlaçlar 2-3 hafta sonra etkilerini gösterir.Düzelme ise 2 aydan önce olmayabilir. Sabırlı olmak gerekir.İlaç tedavisinin nasıl olması gerektiği hakkında detaylı bilgilerimiz sitemizde mevcuttur.(Panik atak tedavisinde ilaç kullanım ilkeleri ve Depresyon tedavisinde ilaç kullanım ilkeleri) Bu makalelerde ilaçlar tanıtılmış, olası yan etkileri, etkileri,hangi doz ve sürede kullanılmaları , ne zaman ve nasıl kesilmeleri gerektiği detaylı yazılmıştır.
Depresyon ve Panik Atakta Psikoterapi:
Özellikle biyolojik nedeni az olan ve hafif düzeydeki vak’alar da psikoterapi çok etkilidir. İlaca gerek duyulmayabilir. Benim 20 yıllık meslek pratiğimde ;orta ve ağır düzeydeki hastalıklarda kesinlikle ilaca gereksinim duyulduğu yönündedir.Buna rağmen istisnalar hep olagelmiştir.Bazı bireyler ilacı reddederek, uzun yıllar psikoterapiyle bu sorunlarını atlatma yolunu seçebilirler.
Bazıları da kendisine bir süre koyar, örneğin 3 ay gibi… Derki,” 2 ayda psikoterapiyle hiç düzelmezsem o zaman ilaç kullanacağım…”Bize düşen tercihlere saygı duymaktır. Fakat doktorluk şunu da gerektirir: Tecrübenizle biliyorsunuz ki ,karşınızdaki insan %100 ilaç kullanmak durumunda. Bu hallerde hastayı mutlaka ikna etmek, boşuna zaman kaybetmemek gerek.Günlük yaşamdaki,sorunlar, olaylar ve değişik ilişkilerden , kişilik özelliklerimizden kaynaklanan bazı depresyon ve panik ataklar; eğer kendimizle yüzleşmeye hazırsak, değişime niyetliysek psikoterapiyle geçebilir.
Depresyon ve Panik Atak da İlaç + Psikoterapi tedavi şekli:
Bu gün için en geçerli olan ve kabul edilen tedavi şeklidir.Hem başarılı sonuçlar vermekte hem de olası tekrarları önlemektedir. Bu tedavi şeklini ;terapi yapabilen bir psikiyatr yürütebilir. Eğer zamanı yok, ya da terapi yapmıyorsa, kendisinin önereceği ve eşgüdümle çalışacakları bir terapist olması lazım.
Tamamlayıcı Destek-Alternatif tedaviler:
Bu tür tedaviler hiçbir zaman ana tedavinin yerine geçmez. Ana tedaviye ilave olarak uygulanabilir.
-Hipnoz
-Akupunktur
-Eft
-Tms
-Bitkisel “ilaçlar”
-Yoga-Meditasyon
-Tasavuf-İbadet
-Nlp
Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Bu tamamlayıcı uygulamaları,”uzman” birisinin yapması ve hiçbir zaman esas tedaviyi kesmemesidir.Tedaviyi yürüten hekimle işbirliği halinde olmalıdır. Her tamamlayıcı yöntem her kese uygun değildir.Bazen de çok gereksizdir…
Hayali Uydurmaca_Kandırmaca “Tedaviler”:
İnsanların çaresizliğinden nemalanan çok ahlaksızlar vardır.
Gerek görsel medyada gerekse yazılı(basın,internet…)yoluyla çok iddialı tedaviler duyarsınız. Örneğin tek seanslık bir hipnozla yada 5 seanslık bir eft ile, Kuantumlama ile,ya da “panikatak kolyesi” ile kesin tedavi diye…Bazende “kerametleri kendinden menkul” son dönemin gözde “Bitkicileri”, Sarı kantaronu her türlü stres bozukluklarında “mucizevi” bir şekilde lanse etmektedirler.
Bu insanların ortak özelliği şudur:
-%95 i doktor-hekim değildir.
– Ya ziraatcı,ya sosyal danışman,ya esnaf , ya fizikçi,felsefecidir…
Bu kişiler tıbbı: insan anatomisi, kimyası, fizyolojisini, hastalıkların oluş mekanizmalarını, belirtilerin anlamlarını bilmezler. Son derece “cahil” insanlardır. “CAHİL CESUR OLUR” Özdeyişinde makes bulduğu gibi, çok iddialılar…Aklı başında bir doktorun hiçbir zaman böyle iddialı ortaya çıktığını göremezsiniz. Bu insanlar ciddi paralar almakta ve hastaları istismar etmektedirler.Büro açıp; çatır çatır “doktorluk” yapmaktadırlar. Maalesef Tv lerin baş köşelerinde reyting artırmak için oturmaktalar. Bir çok kanalda da,internet sitelerine reklam ve paralar vererek reklamlarını yaptırmaktalar. Vatandaş da zannediyor ki; “bu kişi konunun uzmanı olmazsa buralara çıkartmazlar” Halbuki, günümüzde medyanın “dini –imanı” para olmuş. Kim parayı bastırırsa, ne söylerse söylesin, yeter ki RTÜK e takılmasın, vatandaş kandırılmış hiç önemli değil… Maalesef Tabib odaları, sağlık bakanlığı bu uygulamalara ciddi müdahalelerde bulunmuyor.Onlar doktorlarla uğraşıyorlar…
Hergün bu insanların “tezgahından geçen” ,”çarpılan”, sağlığı daha da bozulan insanlarla karşılaşıyoruz. Aman ne olur, bu tür iddialı reklemlara kanmayın. Tıp da “Mucize, Keramet” yoktur. Allah hastalıkları yaratmış, fakat çarelerinide ,tıp vasıtasıyla bize sunmuştur. Her ilimde olduğu gibi, tıp ilmi de Allah’ ın ilminden kaynaklanmaktadır.Yanlış inanışlara, hurafalere, sahtekarlara kanmayın.
Uzm. Dr. Nihat Kaya
Psikiyatri Uzmanı