Russell Crowe’ nin büyük bir başarı ile oynadığı filmi ailesinde Şizofreni hastası olanlar özellikle izlemeliler.
Şizofrenik bozukluğu olanlar, yıllarca toplumdan dışlanmış, horlanmış “deli” damgası altında hep ezilmişlerdir.Eski çağlarda içinde “cin,şeytan” var diye diri diri yakılmışlardır…
Russell Crowe’nin canlandırdığı şizofrenik Matematik profesör’ünün hastalanmadan önceki içe dönük ve biraz “garip” kişiliği çok iyi vurgulanmış , Şizofrenik insanların çoğu, sakin sessiz, kendi halinde biraz egzantrik tiplerdirler.Takıntılı farklı uğraşıları olabilir ve toplumun geneline uymazlar.Bir kısmı bir konuda önemli, başarılı çalışmalar elde edebilir. Nitekim filmin de de arkadaşları tarafından biraz dışlanan, zaman zaman alay edilen Russell Crowe Matematikte önemli buluşların başlangıcındaydı…
Fakat Sosyalite den uzak yaşamı, onu içine döndürdükçe “Hayal” dünyası gelişmeye başladı. Kendi içindeki yaşayamadığı, dağınık, sorumsuz ve rahat kişiliği hayalinde bir oda arkadaşı olarak gördü ona inandı (Yani halüsünasyon gürdü)
Daha sonra ; önemli başarılı, sevilen değer verilen biri olma arzusu onu başka heyecanlara,halüsünasyonlara itti.Ruslara karşı ABD gizli sevisiyle iş birliği içine girdi ve Rusların dergilerde şifreli mesajlarını çözmeye başladı.
Bu sahneler o kadar mükemmel canlandırılmış ki, kitaplarda okunan yada gündelik meslek pratiğimizde gördüğümüz “paranoid şizofreni” ancak bu kadar beyaz perdeye yansıtılabilir diyorsunuz. Filme tüm emeği geçenleri kutlamak istiyorum.
Diğer yandan, şizofrenik bir insanın sevgi, şefkatle ve bilinçli bir sosyal destekle nasıl yaşama döndüğünün kanıtı sunuluyor.Profösör’ ün (Russell Crowe ) eşinin bütün zorluklarına rağmen eşine sahip çıkması, sevgi ve aşkını ona aktararak yanında olması, onu hayata tekrar sokması,yüreklendirmesi mükemmeldi…
Şizofrenik insanında duyguları ve “insani talepleri beklentileri ” vardır.onlarda utanır,sıkılır, güler,eğlenirler… onlarında cinsel yaşamı olabilir.
Ailelerin şizofrenik yakınlarını iyi anlamak ve onlara nasıl yaklaşmaları gerektiğini öğrenmeleri için “Akıl Oyunları” kaçırılmaması gereken bir film…
Şizofrenik bozukluk son yıllarda geliştirilen ve yan etkileri sıfıra yakın olan ilaçlarla çok iyi kontrol altına alınmaktadır. Ülkemizde eksik olan Rehabilitasyon ve yerinde bakım hizmetleridir. Ailelerin bilinçlendirilmeleri yetersiz kalmaktadır.Neyse ki son yıllarda çok değerli meslektaşım Dr. Fatih Altınöz ‘ün girişimleriyle “Şizofreni Dostları Derneği” kuruldu ve bir çok meslektaşımız bu derneğe katkıda bulunuyor.Hastalar ve hasta yakınları burada eğitiliyor. Sanatsal, kültürel faaliyetlerde bulunuyorlar…
Şizofrenik hastaların tehlikeli olduğu zararlı olduğu sanısı kesinlikle yanlıştır. Yapılan araştırmalarda “normal” insanlarla “Akıl hastaları” arasında suç işleme oranları aynıdır.Hasta yakınları ” Aman ilaçlarını içsin uyusun, sesi çıkmasın,etliye-sütlüye karışmasın, yan gelip yatsın,ondan bir şey beklemiyoruz.” Mantığıyla hastaları pasifize etmektedirler.Filmi izleyenler görecektir, hasta desteklenir, sosyal ve mesleki yaşama tekrar kazandırılırsa çok şeyler başarır.Hatta ” Nöbel Ödülü” bile alabilir…