Sınav öncesi yaşanan sınav öncesi stresini bir örnek üzerinden ele alalım. Sınav öncesi stresi ile nasıl baş edilir?
Jale 6 aydır gecesini gündüzüne katıp çalışıyordu. Geceleri rüyasında kendisini, çok istediği ve daha önce gidip gezdiği, İstanbul Üniversitesi bahçesinde dolaşırken görüyordu… Arkadaşı ile konuşuyor, derslerde gördükleri konuları tartışıyorlardı… Bazı geceler ise, sınavda heyecanlanıp bildiği soruları dahi yapamadığının paniğiyle uyanıyordu.O gün morali çok bozuk oluyor ve her şeyden soğuyordu.
5 yıl ilkokul, 3 yıl ortaokul, 3 yıl lise eğitimi aldıkları halde neden Üniversiteye hazırlık kurslarına gittiklerini bir türlü anlayamıyordu. Aldıkları eğitim sınav için yeterli değilse neden veriliyordu? Hem okulla dershanedeki uygulamalar çok farklıydı.Bir ülkenin eğitim müfredatının farklı olmasına akıl erdiremiyordu. Sorguluyordu, fakat fazlada bunlara dalmamalıydı. Şu sınavı bir an önce kazanmalı ve başından atmalıydı.
Bu sınav yüzünden bütün özel zevklerini bırakmıştı. Oysa vizyonda çok güzel filmler vardı Bahar gelmiş ve İstanbul’da baharı yaşamak onun için cennette olmak gibiydi. Pırıl pırıl gökyüzü masmavi boğaz ve erguvanlar onu farklı iklimlere götürürdü. Ama bu bahar bir yere çıkamıyordu, eve misafir kabul edemiyordu. Çok sevdiği dizileri izleyemiyor, arada takılsa bu seferde suçluluk duyuyordu… diziyi izlerken koltukta diken üzerinde oturur gibi oturuyordu, aklı hep derslerinde idi….
Ne iğrenç bir durumdu. İçindeki çelişki, sıkıntı, gerilim ne zaman son bulacaktı ?
Sınav anını düşününce kalbi küt küt atıyor, ağzı kuruyor, elleri titriyor ve zihni bulanıklaşıyordu, Sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyuyordu. Rüyalarında bunun kabuslarını görüyor ve uykuları kaçıyordu… Daha sınava girmeden böyleysem sınavda kesin başarısız olacağım diyordu…
Halbuki okulda en başarılı öğrenciler arasındaydı. Ama sınavlarda hep bir heyecan oluyor ve bildiklerine göre bazen 1-2 not düşük alıyordu. Gerçi hocaları gerçek potansiyelini bildiklerinden “hakettiğini” esirgemiyorlardı. Oda bundan dolayı biraz rahatlıyordu. Aşırı sınav heyecanı duymuyordu. Fakat önünde 1,5 milyonu aşkın öğrencinin gireceği kimsenin kendisini tanımadığı bir ortamda sınava girecekti… Ya başaramazsam kaygısı içini kemiriyordu ailesi, çevresi ondan mutlaka yüksek bir puan ve “Hukuk Fakültesi” bekliyorlardı. Ailenin hukukcu geleneği halkasına o da katılmalıydı… Herkes ona çok güveniyor ve umut ediyordu…
Bütün bu beklentilerle stresi daha da artıyordu. Arkadaşları, öğretmenleri ailesi, akrabaları “kesin kazanır” gözüyle bakıyorlardı. Hepsinin yükünü omuzun da hissediyordu. Ama çok ağırdı bu yük, fakat taşıyamıyorum da diyemiyordu, çünkü hiç” hayır” diyemiyordu. Çevresinin kendisine biçtiği rolü hep oynamıştı.
Adettendir ya sınav öncesi stresini nasıl atarım diye kimisi kitaplar okur, kimisi psikologlara gider, kimisi spor yapar. vs…
Jale de bu konuda yazılmış bir makaleye rastgeldi. Şöyle diyordu yazar :
“….. Hiç bir sınav sizden önemli değildir. Sen bir yarış atı değilsin, sınav tek başına başarıyı ölçen, tartan bir ölçek değildir. Kendinize güvenmelisiniz Hayatın aslında tümü sınav, her an yeni bilgiler alıyoruz yeni durumlarla karşılaşıyoruz. Hayatımızı sadece Üniversiteye girmeye bağlayamayız. Bir çok başarılı iş adamı, sanatcı, futbolcu vs. yüksek öğrenim görmemiştir. Aklını mantığını ve yüreğini kullanmıştır. Başarılı insanların bir çok alanda hobileri, uğraşları vardır. Hiç biri tek boyutlu yaşamıyorlar…
Ayrıca siz ailenizin, çevrenizin sizden beklentisini değil, kendi ihtiyacınız ve hayalinizi gerçekleştirin…Önemli olan sizsiniz. Size düşen çalışmak fiilini en iyi şekilde yapmak ve rahat olmak. Sonucu ne olursa olsun sabırla ve sükünetle değerlendirin.
Sınav öncesi stresi azaltmak için ayrıca gevşeme egzersizleri yapın, günde 3 sefer ve her seferinde 10 kez burnunuzdan derin nefes alıp içinizde tutun 10 a kadar sayın ağzınızdan yavaş yavaş verin. Nefesinizi verirken de kendinize şu telkini yapın “içimdeki gerginlikler, kaygılar nefesimle beraber beni terk ediyor. vücudum rahat ve huzurlu.Kendime inanıyor ve güveniyorum.”
Ayrıca her sabah yarım saat jimnastik yapın, çıkın yürüyün, koşun, gezin…
Rahatlatıcı huzur verici müzikler dinleyin.Bol bol gülün, komedi türü filmler diziler izleyin. Hiç bir şeyi gözünüzde büyütmeyin,sahip olduğunuz değerleri ve unsurları önemseyin, mutlu olun, unutmayın hiç bir şey sizin sağlığınızdan daha önemli değildir…”
Jale bunları okudu bir derin oh çekti. Rahatlamıştı.Artık kendisini sıkmayacak ve germeyecekti…
O günden sonra jale makalede okuduklarını uygulamaya başladı. Ve daha başarılı olduğunu hem de kendisine zaman ayırdığını fark etti. Demek ki ders başında kalış süresi değil verimli ve etkili rahat bir zihinle kalış süresi daha önemliymiş. Artık rüyalarında kabuslar yoktu…
Ve Jale sınav günü geldiğinde kendinden emin görevini yapmış olması bilinci ve rahatlığı içindeydi.
Sınav öncesi de 5 dakika nefes egzersizlerini yaptı ve “kendime inanıyorum ve güveniyorum. kaygıya gerek yok, sınav hayatın sonu değil, üzerime düşeni yaptım. Zorlandığım soruları hemen geçecem, takılmayacağım, vakit kalırsa yapacağım. Her şey yolunda.Hakkımda hayırlısı neyse o olsun” deyip sınava girdi. Beklediği gibi rahat ve güzel geçmişti. Sonuçları alınca rüyasının gerçekleştiğini görmenin sevinciyle çığlıklar attı.Sınavı kazanmıştı Kendisi gibi zorluk yaşayan öğrencilere yardımcı olmak ve sistemi değiştirmek içinde mücadele edeceğine kendi kendine söz verdi…